26 Temmuz 2010 Pazartesi

Reign Over Me/Hayatı Yakala


Reign Over Me/Hayatı Yakala
Reign Over Me/Hayatı Yakala



Yazan;alploganer



Her insanın başına kötü şeyler gelir. Ama bazıları katlanılmaz derecede olabilir. Bu durumda bir çok kişinin yaptığı yol şudur: Kötü olanları unutmak� Bazı insanlar başlarından geçen kötü anıları unutmak, onları hafızalarından silmek ister. Çünkü kurtuluşunun ancak bu şekilde mümkün olabileceğine inanmışlardır. Bu safhada umutsuzluk işin içine karışır. Bir insanın umutları olmazsa o insan artık yaşamıyor demektir. İşte umutları kaybettikten sonra ruh ölümü gerçekleşen insan kötü anılarını artık hatırlamaz. Onlar tamamen silinir. Kişi yeni bir hayata başladığını sansa da aldanır. Çünkü artık umutsuz birisidir. O insan için artık yeni hedefler yoktur. Sadece yaşar. Ne yaptığını bilmeden, geçmişi düşünmeden, gelecekte ne olacağını hayal etmeden�


Charlie Fineman (Adam Sandler) işte böyle birisidir. Anne ve babasını küçük yaşta kaybetmiştir. Eşini ve üç küçük kızını ise yakın zamandaki bir uçak kazasında yitirmiştir. Bütün bu olanlar ondaki dayanma gücünü sıfıra indirmiştir. Artık hayatta tutunabilecek tek bir dalı bile kalmayan Charlie bütün olanları unutmayı tercih etmiştir.(Her ne kadar bu tercih doğrudan onun elinde olmasa da) Tek yaptığı kulaklığını takıp, müzik dinleyerek dış dünyadan kopmak, orada olanlara kulaklarını tıkamak olmuştur. Ve öyle ki günün birinde karşına çıkan eski oda arkadaşı Alan Johnson�ı (Don Cheadle) bile tanımamıştır. Fakat bu karşılaşma belki de onun için hayatı yakalamanın yeni bir fırsatıdır. Tekrar hayata dönme fırsatı yakalayan Charlie bu fırsatın üstüne gitmeye başlar. Yeniden arkadaş olan bu iki insan giderek birbirlerini daha iyi tanımaya başlar ve yaşam zorluklarını görürler. Johnson her ne kadar Charlie için bir çıkış yolu olsa bile, aslında o da bir yerden hayatı yakalamaya çalışan biridir.




Yakın zamanda babasını kaybetmiş, karısıyla arasında anlam veremediği zıtlıklar oluşmuştur.

Aslında bu arkadaşlık her ikisi içinde bir kurtuluş yolu olmuştur. Tabi bir de hayata başka bir yerden tutunmaya çalışan Donna (Saffron Burrows) vardır. O da doktor Johnson�a her fırsatta muayeneye gelen ve her gelişinde ona asılan umutsuz bir kadındır. Kocası tarafından aldatıldıktan sonra yaşama tutunma dengesini kaybeden Donna da kurtuluşu Johnson�da arar. Bu üç insanın kesişme noktası psikiyatr Angela (Liv Tyler) olur. Belki hepsi de dertlerine deva olacak kişi olarak Angela�yı görmüştür. Her biri yapabilecekleri en iyi şey olan hayatı yakalamanın yollarını aramaktadırlar.

Uzun kıvırcık saçlarıyla pek alışılmadık bir oyunculukla karşımıza çıkan Adam Sandler, sadece komedi oyuncusu olmadığını gösteriyor bu filmde. Mütevazi oyunculuğuyla gönülleri fetheden Don Cheadle doktor Johnson rolünde. Onlara, her sahnede o müthiş yüz ifadesiyle kendisinin masum olduğuna inandıran Saffron Burrows, genç ama ne yaptığını bilen psikiyatr Liv Tyler ve kocasını arayan eş Jada Pinkett Smith eşlik ediyor.

Hayatı yakalamanın yollarını arıyorsanız ya da arayan insanların dramlarına tanık olmak istiyorsanız bu film tam sizin için. İyi seyirler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder