8 Kasım 2011 Salı

Everything Must Go (2010) Hayatını Aydınlat




Herşeyini kaybetmiş bir adamın hikayesi.

"Hayatını aydınlat.Karanlığın içinde yaşamayı bırak."


Dan Rush’ın hem senaryosunu yazdığı hem yönnetiği ilk filmi,olan Everything Must Go genel olarak drama ile yüklenmiş kurgusu ve filmi belirli yerlerinde verdiği mesajla desteklemiş.

Genellikle komedi filmlerinde görmeye alıştığımız Will Farrell rölünün hakkını vermiş ve güzel bir performans sergilemiş.

Filmin ilk karesinde bir satış elemanı nasıl olması gerektiğini ve temel olarak bu fonksiyonların kişiliğini nasıl etkilediğini filmin ilerleyen yerlerinde fark ediyorsunuz.
 



Film her şeyini kaybeymiş bir insan profilini çok güzel tanımlıyor.bence film hazmedememe ve yaşadığı 2 olayında etkisiyle kendini koy vermesi.Ve bu durumdan sıyrılma çabalarıda geçmişiyle yüzleşmesi bugününü ve yarınını gözden geçirmesiyle tanımlayabiliriz. 

Bu tür filmleri Bobby Long'a Bir Aşk Şarkısı ile sevmeye başlamıştım.kaybeden(ler) filmi kategoresi hayatta ıskalamış ve eskiye geri dönme özlemi olan filmler grubu listeme aldım. 



Komşu ve Nick’in arasında geçen bir diyalog beni çok etkilemişti.kendini yargılayanların aslında ondan bir farkı olmadığını ele alıyor bu replik. 


-Bu şekilde yaşayamazsın. 

-Neden? 

-Çünkü normal değil. 

-Normal? 

-Normal olan ne? 

-Aşağıdaki mavi evde oturan, 
-Stanley miydi neydi adı... 

-...geçen ay karısı kafasına sıkmıştı... 

-...çünkü kızı ponpon kız olamamıştı. 


-Kenny gerçekten bir başına yaşıyor, 
-biliyor musun? 

-Elliot ve Kitty, 
-sana onların ne yaptığını bile söyleyemem. 

-Sizlerden, hiçbir farkım yok. 
-Sadece evimde saklanmıyorum, tamam mı? 






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder